Ceza Hukuku
Kişi haklarını, kamu düzen ve güvenliğini, devletin varlığını korumak için düzenlenmiş kanunların bütünü ceza hukuku kapsamında ele alınır. Suçun önlenmesi ve toplum düzeninin bozulmaması, ceza hukukunun temel amacıdır. Yasada tanımlanan ceza ilkeleri şu maddeler altında düzenlenmiştir:
- Suçta ve cezada kanuni olma zorunluluğu: tüm suçların cezaya çarptırılabilmesi için suçun somut belgeler ile delil altına alınması şarttır. Kanunda açıkça tanımlanmış ceza hükümlerinden başka bir tür ceza verilmesi mümkün değildir. Suçu takip eden idarecinin kendi iradesi ile vereceği cezalar hükümsüzdür. İlgili kanundaki maddeler kamunun genelini bağlayıcı hükümdedir. Kişiler kendi tasarruflarını kullanarak ceza veremez. Suç ve cezalar arasında kıyas yapılması kanunen yasaktır. Yasada net bir şekilde belirlenmiş kanun hükümleri herhangi bir yoruma başvurmadan doğrudan uygulanır.
- Adalet önünde herkesin eşit olması: suçun niteliği ve ağırlığına göre verilen ceza değişir. İşlenen suç ağırlığında ceza ağırlaşır. Cezanın uygulanmasında kişilerin, din, ırk, mezhep, siyasi düşünce, felsefi görüş ve toplumsal konumları önemli değildir. Adalet önünde herkesin eşit olduğu ilkesi, tek kriterdir.
- Kanun maddelerinin herkesi eşit oranda bağlaması: Türk ceza kanunu madde 4 uyarınca kanunlar, ülke vatandaşlarının hepsini bağlar.
- Özel kanunlar ile birlikte uygulanması: ceza hukuku kapsamındaki maddeler, gerek duyulması halinde, özel ve istisnai kanunlar ile birlikte değerlendirilebilir.
Ceza Kanunu Uygulama Hükümleri
Ceza kanunu hükümlerinde atfedilen deyimlerin karşılığı şunlardır:
- Vatandaş: suç fiilini işlediği dönemde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kimseyi tanımlar.
- Çocuk: 18 yaşından küçük olan bireyler kanun nezdinde çocuk olarak tanımlanır.
- Kamu görevlisi: fiili olarak kamu hizmetinde çalışmakta olan herkesin genel adlandırılmasıdır.
- Yargı görevlisi: yüksek mahkeme, adli ve idari mahkeme hakimleri, savcı ve avukatlar için kullanılan genel görev tanımıdır.
- Gece vakti deyimi: güneşin batışı ile başlayıp, güneşin doğuşuna kadar yaşanan süre, gece vakti olarak isimlendirilir.
- Silah: patlayıcı, delici ve kesici tüm aletler kanunda silah olarak kabul edilir.
- Basın ve yayın: her türlü yazılı, sesli, görsel ve elektronik iletişim araçları, kanun hükmünde basın ve yayın terimleri ile betimlenir.
- İtiyadi suçlu: bir suçu daha ağır ya da aynı şekilde, 1 yıl içinde yeniden işleyen kişi hukukta itiyadi suçlu olarak adlandırılır.
- Suçu meslek edinen kişi: hayat idamesini suç işleyerek sağlayan kişiler, hukuk nezdinde suçu meslek edinen kişilerdir.
- Örgüt mensubu: bir suç örgütüne katılan veya yöneten, o örgütle birlikte suç işleyen kişiler, örgüt mensubu kapsamında ceza alır.
Ceza Kanunlarını Uygulama Yöntemleri
Ceza hukuku kapsamında yasalaşan kanunlar, zaman ve yer bakımından iki ana kategoride uygulanır.
A- Zaman bakımından:
- olayın gerçekleştiği tarihte suç sayılmayan fiil, kanunda cezai karşılık görmez.
- suçun işlendiği zamandaki ceza kanunu ile sonradan yürürlüğe giren ceza hükümleri farklı ise, failin lehine olan madde üzerinden hüküm verilir.
- şartlı salıverilme, hapis cezasının ertelenmesi haricindeki suçlar, bekletilmeden infaz edilir.
- suçun işlendiği sürede geçici olarak kabul edilmiş kanunlar, sonraki yargılama sürecinde de geçerliliğini korur.
B- Yer bakımından:
- Türkiye’de işlenen tüm suçlar, Türkiye ceza hukukuna göre yargılanır. Suçun bir kısmının Türkiye’de işlenmesi ya da fiilin Türkiye’de sonuçlanması sonucunda da yine aynı hükümler geçerlidir.
- Türk hava, kara ve deniz sınırları içerisinde işlenen suçlar Türkiye ceza hukuku kapsamında infaz edilir. Türk kıta sahanlığı içerisinde sayılan noktalarda bu duruma dahildir.
- Türkiye’de işlediği suçtan aranan bir kişi, yabancı bir ülkede ise, Türkiye’ye getirildikten sonra yeniden yargılanır.
- yabancı bir ülkede Türkiye adına memuriyet yapan bir kişi, görevi sırasında bir suç işlediyse, o ülkede aldığı cezaya bakılmadan Türkiye’de yeniden yargılanır.
Ceza Hukuku Mevzuatında Suçun Kapsamı
Ceza hukuku mevzuatı uyarınca suçun kapsamı 3 maddede şekillenir:
- Cezai sorumluluğu kişiseldir, kimse bir başkasının suçunu yüklenemez.
- Kast: suçun bilerek, isteyerek ve tasarlanarak işlenmesi durumdur.
- Taksir: dikkatsizlik ve özen göstermeme neticesinde bir suça sebebiyet verme halidir. Taksir istemeden ya da bilinçli olarak iki maddede ceza konusudur. Ceza kanunlarındaki sorumluluk dışında kalan noktalar hafifletici sebepler içinde geçer. Kanunun emrini yerine getirmek, meşru müdafaa, zor durumda kalma ya da bir başkasını tehlikeden kurtarma fiilleri, ceza verilmesine gerek olmayan durumlardır.
Bursa Avukat Toklar Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak büromuz faaliyet alanlarımızdan biri de ceza hukuku olup, müvekkillerimize ceza ve ağır ceza davalarında hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.